Kevn ve Fesad
Tabiat alanındaki oluş ve bozuluşu ifade eden felsefe terimi.
Sözlükte “var olmak, meydana gelmek, gerçeklik kazanmak” mânasında masdar olan kevn bu anlamıyla vücûd, husûl, sübût ve istikrar kelimeleriyle eş anlamlıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’de kevn geçmezse de türevlerine Kur’an’ın hemen her sayfasında rastlanır.
“Bozulmak, çürümek” vb. mânalara gelen fesâd ise Kur’an’da hem bu şekliyle hem de türevleriyle birçok âyette yer alır
Bu âyetlerde fesad kavramı, gerek fizikî gerekse sosyal düzen ve dengenin bozulması anlamında olumsuz bir duruma işaret etmek üzere ve genellikle salâhın karşıtı olarak kullanılır.
İslâm filozoflarının antik felsefe ve bilim geleneği uyarınca varlığı ay üstü ve ay altı âlemi diye ikiye ayırmalarına, ay altı âlemindeki oluş ve bozuluşun gökkürelerinin etkisiyle meydana geldiğine inanmalarına karşılık Kur’an varlığın yaratılışında, işleyişinde, her varlık türünün oluşum, gelişim ve değişiminde yegâne âmilin Allah olduğunu beyan eder.
- “Allah’ın yaratmayı nasıl başlattığını, sonra bunu nasıl tekrarladığını görmediler mi?
- Şüphesiz bu Allah’a göre kolaydır.
- De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da Allah ilkten yaratmaya nasıl başlamış bir bakın. İşte Allah bundan sonra âhiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kādirdir” (el-Ankebût 29/19-20);
- “De ki: Ortak koştuklarınız arasında ilk defa yaratacak, -öldükten- sonra da onu yeniden -diriltip- döndürecek biri var mı? De ki: Allah ilk defa yaratıp sonra onu yeniden hayata döndürür. O halde nasıl saptırılırsınız!” (Yûnus 10/34)
Kur’an bu gibi açıklama ve uyarılarıyla varlığın işleyişindeki sebeplerin, kâinat ve orada hüküm süren kanunların Allah tarafından yaratıldığına dikkat çeker:
Allah’ın irade ve kudretinin her türlü ölçü ve tasavvurun üstünde olduğunu bildirir.
- “O, bir şeyi yaratmak istediğinde ona sadece ‘ol’ der ve o da hemen oluverir” (Yâsîn 36/82),
Kâinatta yegâne hükümranlık Allah’a aittir. Kur’an açık ve net olarak “O’nun bilgi ve iradesi dışında hiçbir fiilin gerçekleşmeyeceğini” ifade eder.
Kaynak: Turhan, Kasım (1997). TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 25. 343-345.