Al Mizan a Covenant for Earth was announced to the Turkish public on September 26th 2022 at Üsküdar University. Click here for the press release.
Hamad Bin Khalifa (HBKU)’s College of Islamic Studies (CIS) organized a training workshop and panel discussion titled “Call for Al Mizan: Islam and Climate Responsibility” from September 20-21, 2022. Click for details.
Müslüman çevrecilerin ve Üsküdar Üniversitesi Çalışma Ahlakı Forumunun ortaklaşa hazırladıkları Al-Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi tamamlandı. Tam metni indirmek için tıklayınız.
Mizan Nedir?
“el-Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi” belgesindeki “el-Mizan” Kur’an’ın ana kavramlarından birisidir.
Sözlükte “bir şeyin ağırlığını tahmin etmek, ölçüye vurmak, tartmak” anlamındaki vezn kökünden türemiş bir isim olan mîzân “tartı aleti, tartmada kullanılan ağırlık; adalet” mânalarına gelir.
Vezn (vezin) kavramı Kur’ân’da yirmi dört yerde geçmektedir.
Bunların bir kısmında Allah’ın kâinatı yaratıp yönetmesindeki ölçü ve âhenge temas edilmektedir.
Mekke döneminde nazil olan Rahman suresinde “mizan” kavramı peş peşe dört kez vurgulanarak zihinlerimize adeta nakşedilir:
Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.
Otlar ve ağaçlar (Allah'a) boyun eğerler.
Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. Ölçüde haddi aşmayın.
Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın (55:5-9).
Buradaki anahtar kavram dört kez tekrarlanan mizan kavramıdır.
Kur’an’ı İngilizceye ilk kez tercüme eden Abdullah Yusuf Ali’nin söz konusu ayetlere ilişkin yorumu konumuz açısından önemlidir:
Bu ayetteki “mizan” sonraki iki ayette geçen “mizan”la, yani insanların itida¬li izleyerek ve gerekli sınırları aşamayarak birbirilerine adil davranabileceği ve bütün davranışlarında gerekli ölçüye uyabileceği görüşüyle bağlantılıdır. Fakat mizan mecazi olarak yukarıdaki semayla da üç simge açısından bağlantılıdır:
- Adalet semavi bir erdemdir;
- Semanın kendisini taşıyıp tutan şey ma¬tematiksel mizandır;
- Güneş Terazi takımyıldızına burç yılının ortasında girer.
Yusuf Ali'nin bu ayetten çıkardığı ahlaki dersler:
“İnsan her günlük işte, sözgelimi sattığı şeyleri tartarken dürüst ve doğru olma¬lıdır: Yalnızca başka kişilerle değil, aynı zamanda kendisiyle bütün ulvi ilişki¬lerinde ve Allah'ın yasasına uyarken doğru, adil ve dürüst olmalıdır”. (Yusuf Ali, 1472-73, dipnot 5177-78).
Kısaca, adalet ve ölçünün (Allah'a ait) evrensel bir kanun olduğu ve (bunun bir sonucu olarak) insanlığın adil ve ölçülü bir hayat sür¬mesi gerektiği aşikârdır.
- Adalet ve ölçü evrenseldir
- Bu evrensel öl¬çü Allah tarafından yaratılmış ve yaratılmaya devam edilmektedir
- İnsanlar bu evrensel ölçüyü kavramaya davet edilir
- İnsan, bireysel ve toplumsal hayatının yanı sıra, tabiatla olan günlük etkileşimlerinde bu evrensel mizanı dikkate almak ve buna uymak durumundadır.
Sonuç olarak: Kur'an'a içtenlikle bağlı her mümin, âlemle olan bütün ilişkilerinde bu ilahi ölçüyü anlaması, saygı göstermesi ve koruması gerekir.