Kozmosun Metafizik Boyutu
İbrahim Özdemir
Kur'an perspektifiyle tabiat, Hz. Muhammed'e (sav) Cebelü'l Nur'daki Hira mağarasında inen ilk vahiylerde en iyi biçimde görülebilir. İlk ayetin Allah'tan gelen "Oku!" emri olduğunu ve Hz. Muhammed'in (sav) buna derhal "Okumayı bilmiyorum" karşılığını verdiğini biliyoruz. Bunun üzerine vahyi aktaran Cebrail "Oku!" diye ısrar eder.
Ardından emri üçüncü sefer tekrarlayarak, "Yaratan Rabbinin adıyla oku" (Kur'an 96:1) der.
Burada önemli olan nokta Hz. Peygamber'in okuryazar olmaması ve henüz ortada okunacak herhangi bir metin bulunmamasıdır.
O halde, ilk kutsal emir olan "Oku!" sözünün anlamı nedir?
Buna verilebilecek bir cevap, buradaki "okuma"nın dünyaya tamamen yeni bir tarzda bakma anlamına geldiğidir.
Kilit kavram bu okumanın Rab adına yapılması gerektiğidir. Böylece, daha en başta, Rab ve Halık (Yaratıcı) olan Allah'ın başka her şeye varlık ve anlam verdiği öğretilmektedir. Kur'an'a göre, Allah bütün gerçekliğin asıl Yaratıcısı, Sahibi ve Rabbi'dir. Bu bakımdan, bütün gerçekliğin bu bakış açısı akılda tutularak görülmesi ve okunması gerekir.
Kur'an'ın ilk ayetlerinin dikkatlice incelenmesi, gökyüzünü ve yeryüzünü, çevrede görülebilecek her şeyi inceleme ve araştırma yönünde bir çağrıyı ortaya koyar:
Kuşlar, koyunlar, bulutlar, denizler, üzüm, zeytin, sinekler, ay, güneş, balıklar, develer, arılar, dağlar, yağmur, rüzgâr, kısacası bütün doğal olgular.
Kur'an kâinatı ve tabiatı araştırmaya dönük sıkça tekrarlanan ısrarıyla, aktif ve dinamik bir birey geliştirme amacını güder.
Böyle bir bireyin temel ayırıcı özellikleri, ilgili ayetlerden anlayabildiğimiz kadarıyla, zihnini yeni olaylara açık tutması ve etrafında, gökyüzü ile yeryüzünde olup bitenlerin farkında olmasıdır.
Ayrıca bu şeyleri Kur'an perspektifiyle anlamaya çalışır. Böylece şu sonuca varır: "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız" (Kur'an 3:191). Kur'an'ın buyurduğu ve varmamızı sağladığı temel sonuçlardan biri işte budur: Anlam arayışı.