İş Dünyası için Ahlâkî İlkeler
Yaşadığımız ekonomik ve siyasi ortam bir kez daha kendimizi ve yaptığımız işi sorgulamayı gerektiriyor. Sadece kendimiz sorgulamakta yetmiyor, birlikte çalıştığımız kişiler kadar ve alışveriş yaptığımız kişi ve kurumlarla da ahlak temelli bir değerlendirme şart.
“Azami kar” için her şeyi meşru gören; paramızı çalmakla kalmayıp sağlığımızla oynayanlara karşı ahlaki bir tutum geliştirmemiz kaçınılmaz.
Bu da hem kişisel ve hem de toplumsal bir sorumluluktur.
Batı felsefenin babası olarak kabul edilen Sokrates ölmeden önce tilmizlerine "sorgulanmamış bir hayatın yaşamaya değmeyeceğini" vasiyet etmişti. O gün bugündür bir yandan erdemli bir hayat için mücadele edenler; bunun için her sıkıntıya katlananlar, diğer yandan ise kendileri için her şeyi meşru göre erdem ve ahlak yoksunları.
Bilimsel çalışmalar "sorgulanmamış kararlarımızın, davranışlarımızın ve uygulamalarımızın” bizler, torunlarımız ve çevre için çok önemli ve kalıcı sonuçları olduğunu gösteriyor.
Tam da bundan dolayı, ahlaki sorumluluk, bireyler kadar şirketler için de önemlidir.
İster küçük bir işletmede ister büyük bir şirkette çalışıyor olun, ahlaki ilkelere uymak önemlidir.
Klasik "azami kar için her şey meşrudur" anlayışının aksine, iş ahlakının ne kadar önemi her gün daha iyi anlaşılıyor.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, tüketicilerin %50'sinin işletmelerin ahlaki konumlarıyla ilgilendiğini ortaya koyuyor. Daha da önemlisi, tüketicilerin %37'si ahlaki ve dürüst davranmadığını düşündükleri bir markadan uzaklaşmaya hazırdır.
Sonuç olarak, tüketiciler için ahlaki davranışların ve çevresel sürdürülebilirliğin alaka düzeyi ve önemi son yıllarda artmıştır. Yapılan son araştırmalar, Z ve Y kuşağının etik ve ekolojik sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın artmasında önemli bir itici güç olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle, şirketlerin sahip olduğu ahlaki farkındalık, tüketicilerin hayatlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmelidir. Tüketicilerin nasıl yaşadığı, yemek yediği, alışveriş yaptığı, çalıştığı ve oyun oynadığı konusunda sofistike bir anlayış geliştirmeli ve bu bilgiyi doğru zamanda doğru yerde değer sağlamak için kullanmalıdırlar.
Tam da bundan dolayı, şirketlerin ekonomik beklentileri karşılamaları gerekirken, aynı zamanda ahlaki sorumlulukları da vardır. Organizasyon şemasının en altından en üstüne kadar herkes bu sorumlulukları yerine getirmeye özen göstermelidir.
South Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan Dr. Jill Young'a göre dürüstlük, çok geniş bir alanı kapsadığı için en önemli etik kavramdır.
"Eğer dürüstlükle hareket ederseniz, ahlaki davranış doğal bir süreç haline gelir" diyor.
Dahası, "dürüstlüğe sahip olanlara, kararlarını ve davranışlarını etkileyen bir dizi temel ilke rehberlik eder."
Dürüstlük sahibi insanlar aralarında doğruluk, saygı, kişisel sorumluluk, şefkat ve güvenilirliğin de bulunduğu diğer ahlaki ilkelere de değer verirler.
Bu nitelikler, ahlaki bağlılığı artırmak için hizmetler ve materyaller geliştiren ve sunan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Josephson Enstitüsü tarafından sunulan Karakterin Altı Sütununa entegre edilmiş.
• Güvenilirlik
• Saygı
• Sorumluluk
• Adalet
• Değer vermek
• Vatandaşlık
Josephson Enstitüsü İcra Direktörü Rich Jarc, "Bir birey olarak sahip olduğunuz en önemli ilke, doğru kararı vermeniz gerektiğidir" diyor. "Bu bazen çok zordur çünkü bir karar daha kolay olabilir ama doğru olmayabilir. Bu yüzden doğru kararı vermek daha çok kişisel bir mücadele gerektirir."
Jarc, doğru kararı vermenin, çalışanın mevcut görevlerinin kapsamının ötesine bakmasını gerektirdiğinde de zor olabileceğini de ekliyor.
"Peki, yapılması gereken doğru şey nedir? Bu, yöneticinin sahip olduğu sorumluluğa bağlıdır" diyor. "Çoğumuz bize neyin verildiğini biliriz ve bu kapsamın ötesinde bir şey görürsek, bunu başka birinin dikkatine sunma zamanının geldiğini söyleyebiliriz."
Jarc, "Herhangi bir mesleğe bakarsanız, yanlış olan bir şeyi görmezden gelirseniz, bu büyük bir sorun haline gelebilir," diye ekliyor. Young, İş Ahlakı derslerinde vurguladığı iş dünyasındaki ahlaki kavramlardan birinin, kuruluşlardaki ahlaki uygulamaların üst düzey liderler tarafından desteklenmesinin önemi olduğunu söylüyor.
İş Ahlakı
"Eğer bu davranış en üst düzey liderlikten gelmezse, kurumun geri kalanına da sirayet etmeyecektir" diyor. "Çalışanlar, model almaları beklenen davranışlar için üst düzey liderlerine bakarlar."
Young sözlerine şöyle devam ediyor: "Öğrencilerime vurgulamak istediğim ana nokta, ahlaki iş uygulamalarının kısa vadede en kârlı yöntemler olmayabileceği, ancak uzun vadede organizasyonun hayatta kalması için gerekli olduğudur."
Bununla birlikte, ahlaki bir anlayışla davranmak olumlu iş sonuçları doğurabilir. Jarc, güçlü değerleri teşvik eden ve koruyan bir iş ortamının genellikle daha mutlu ve üretken bir işyeri olduğunu ve müşterilerin iyi hizmet alarak tekrar gelmeye devam ettiklerini söylüyor.
Jarc, iş davranışlarına ek olarak, ahlaki ilkelerin kişisel ve profesyonel hayatlarımıza da rehberlik etmesi gerektiğine inanıyor. "Sorgulanmamış bir hayatın yaşamaya değmeyeceğini” söyleyen Sokrates'e hak veriyor. Jarc, "Ahlaki olmak evrensel değerlere bakmayı gerektirir ve bu da insanların iş ve özel hayatlarında kullanabilecekleri bir karar matrisidir" diyor.
Yöneticiler için İş Ahlakı İlkleri
Josephson Enstitüsü, Karakterin Altı Sütununa ek olarak, İş Yöneticileri için 12 Ahlaki İlke öneriyor:
• Dürüstlük
• Bütünlük ve Doğruluk
• Söz Verme ve Güvenilirlik
• Sadakat
• Adalet
• Başkaları için Endişe
• Başkalarına Saygı
• Kanunlara Uymak
• Mükemmellik Taahhüdü
• Liderlik
• İtibar ve Moral
• Hesap Verebilirlik
Özetle, temel ahlak ilkeleri bireyler kadar, şirketler ve kamu görevlileri için de elzem. Ahlak ve erdemin olmadığı bir toplumda kendi bencil çıkarları için her şeyi meşru görenler güçlenmeye başlar. Bu da “insan insanın kurdudur” diyen filozof haklı çıkarır.
Prof. Dr. İbrahim Özdemir
ÜÜ Çevre Ahlakı Forumu Direktörü
Yazının tamamına ulaşmak için tıklayınız.