EKOIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru, Üsküdar Üniversitesi İklim ve Çevre kulübü’nün konuğu oldu.

EKOIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru, Üsküdar Üniversitesi İklim ve Çevre kulübü’nün konuğu oldu.

Türkiye'de iklim değişikliği konusunda büyük bir farkındalık yaşanıyor. Peki iklim değişikliğinin sebepleri neler? Siyasi partiler iklim değişikliği konusundaki hassasiyetlerin ne kadar farkında? Sürdürülebilir kalkınmaya ne kadar hazırız ve neler yapabiliriz? EkoIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru, alacağımız bazı önlemler ile iklim değişikliğinin önüne geçebileceğimize dikkat çekiyor.

 

Sürdürülebilirlik iletişimi ve yönetimi alanında faaliyet gösteren 2010 yılında yayın hayatına başlayan EkoIQ’un kurucusu Barış Doğru, Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik odaklı, yeşil iş ve yaşam dergisi EKOIQ’nun yayın yönetmenliğini yapıyor. “Çevre Sorunları ve EkoIQ dergisi” konulu etkinlikte, toplum iklim değişikliğinin ne kadar farkında, bu konuda neler yapabiliriz, EkoIQ dergisinin kuruluş amacı vb. konular işlendi.

Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik dergisi 10 yıldır yayında

EKOIQ, Ocak 2010 tarihinde yayın hayatına başladı ve tam iki yıl boyunca iki aylık periyotlarla yayınlandı. Ocak 2012’den itibaren de aylık yayınlamaya başlanan derginin, tüm bu sürecin öncesinde yaklaşık altı ay kadar süren bir hazırlık dönemi var.

Türkiye iklim değişikliğinin farkında!

2018-2021 yılı olmak üzere toplamda dört kez gerçekleştirilen “Türkiye’de İklim Değişikliği ve Çevre Sorunları Algısı” araştırmasına göre Türkiye'de iklim değişikliği konusunda çok yüksek seviyede bir farkındalık düzeyi olduğu ortaya çıkıyor. Bu konuda en bilinçli kesim çiftçiler. Türkiye’deki her dört kişiden üçü iklim krizinin insan faaliyetlerinin bir sonucu olduğunu düşünürken, toplumun %66’sı iklim değişikliği için endişeli olduğunu belirtiyor.

Müsilaj yok olmadı!

Etkinlikte müsilaj sorununa da değinildi. Bir zamanlar oldukça gündemde olan Müsilaj sorununa ile ilgili “O dönem bütün haber yayınlarında sosyal medyalarda ve somut olarak sıkça gördüğümüz bir manzaraydı ama şu anda müsilaj sorunu gündemden tamamen soyutlanmış gözüküyor. Bunun sebebi gerçekten kontrol alınması mı, yoksa sadece yüzeysel bir temizlik mi gerçekleştirildi?”

Barış Doğru “Şu anda önceden görmüş olduğunuz müsilajda temizlenmedi, temizlenebilecek bir şey değil çünkü çok büyük bir alanda yer alıyor. Müsilajın bir kısmı çöktü, çöktüğü için özellikle deniz tabanını tutan bitkiler ve pinaların öldüğü gördüm. Marmara denizi ölmek demek çok doğru olmaz belki ama Marmara denizi çok hasta. Bunun sebebi atıklar. İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Balıkesir, Kocaeli, Çanakkale’nin bazı bölümleri olmak üzere Marmara Denizine yaklaşık 30 milyona yakın insanın evsel ve endüstriyel atıkları gidiyor. Eğer bu atıkları temizlersek Marmara denizi yaklaşık 10 yıl sonra kendine gelebilir.

Müsilajın şu an gözükmemesinin sebebi mevsim. Havalar ısınmaya başlamasıyla mikroorganizmlar daha fazla üremeye başlayacak ve bunun sonucunda müsilajı tekrar deniz yüzeyinde görebiliriz.”

İklim krizi siyasi midir?

Dünya da iklim inkarcılığı adında bir kategori var. Amerika’da bu oran %20-%30’lara kadar ulaşıyorken, Türkiye’de bu oran %7 . Bu çok iyi bir şey. Bunun temel sebebi şu Türkiye’de hiçbir siyasi parti iklim inkarcılığını savunmuyor. Türkiye’de iklim değişikliğinin varlığını hemen hemen herkes kabul ediyor. Bu durumdan endişeli ve iklim değişikliğine karşı yapılacak tüm çalışmaları destekliyor Bu çok önemli bir şey.

İnsanların duyarlı olduğu Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma Önümüzdeki dönemde Türkiye’de daha da fazla güçlenecek Ve konuşulacak aynı zamanda seçim dönemlerinde Oy alma ve kalkınma modeli tartışmalarında rol oynayacak.

 

Umutlu bir gelecek için harekete geçmeliyiz

Pandemide kısıtlamaların olduğu dönemde hepimiz evlerimizde iken doğanın nasıl kendine geldiğine şahit olduk. Hava kirliliği olsun gürültü kirliliği olsun su kirliliği olsun güzel bir düşüş yaşandı. Şunu anlayabiliriz ki aslında doğa kendini çok çabuk toparlayabiliyor. Rutin hayatımızda alacağımız bazı önlemlerle iklim değişikliğinin önüne geçilebilir. Araba kullanmak yerine, toplu taşıma tercih edebilir ya da her materyeli satın almak yerine kiralayabiliriz. Önümüzdeki senelerde televizyonu bile kiralayabileceğimiz bir sistemle karşılaşabiliriz. Atıkları ayrıştırmak çok önemli. Örneğin gıda atığı ile karton atığını aynı yere attığınızda oradaki karton bir daha kullanılamaz hale geliyor.